Giriş
Uzun bir süre boyunca garip bir olgu benim dikkatimi çekmişti: Kürtlerdeki travestilik, zennelik, eşcinsellik oranlarının göze çarpacak kadar sıklığı. Önceleri bunun basit bir aktivizm oyunu olduğunu düşündüm. Ta ki bu yılın Ocak ayında bir Barzanici-Apocu kavgasına denk gelene kadar. Her iki taraf da birbirlerinin açık pisliklerini dökerek adeta bir bok şöleni yaratıyordu ki zevk almamak imkansızdı. Şölenin tadını çıkarırken Barzanicilerden birinin ortaya attığı iki sav dikkatimi çekti:
1. PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan "Türk derin devleti" tarafından yönlendiriliyor ve tasmasını Yalçın Küçük tutuyor.
2. Abdullah Öcalan; derin devletten aldığı talimat üzere Kürt kadınlarını ailelerden koparıyor, Kürt erkeklerini de kadınsılaştırıyor/ sisifike ediyor.
Yalçın Küçük ve Öcalan'ın görüşmüş olduğu zaten bilenlere çoktandır malum ama bu iki savın senteziyle ilk kez karşılaştım. Dayanılmaz bir merak duygusuyla bulabildiğim her yerde kaynak aramaya başladım. Sonunda bir sahafta aradığımı buldum. Yalçın Küçük DPT'de çalışırken özellikle Irak'ta kaynayan Kürt meselesi Türkiye'ye de sıçramaya başlamıştı. Durul kurmayları Yalçın Küçük 'ten önlemler üzerine bir rapor hazırlamasını istediler. Yalçın Küçük de 1968 tarihli "Kürtlerin Sisifikasyonu" Raporu'nun yapısal hassaslığından dolayı metni bu blogda yazıya dökmek zorunda kaldık. Artık Türk okurunu bu kayıp raporla tanıştırma zamanı...
Metin Transkripsiyonu
1. Kürtler, İrani bir kavimdir ve bundan dolayı fıtri olarak "pasifleştirilmeye" uygundur.
Remark: Her ne kadar Acem kuzenleri kadar yerleşik hayata, büyük bilimci İbn Haldun'un deyimiyle hadarete ve dolayısıyla "derin devlet sanatlarına" uyum sağlamamış olsalar da antropolojik olarak bu kavimlerde belli özelliklerin dikkat çektiğini görüyoruz. 5.tezimizde erkekler açısından bu konuyu genişleteceğiz. Acemlerin Kızılbaşlar tarafından tekeleştirilmesi bize önemli bir örnek sunar, öyle ki söz konusu coğrafyaya 1000 yıl boyunca hükmetmişler. Artık İran Türklerin elinde olmasa da yeni efendilerine de aynı zevk ve şevkle "domalmaktadırlar".
2. Kürtler bedeviyetten doğan vahşilik avantajını aşiret yapılarıyla sıfırlar.
Remark: Ağalık ve aşiret yönetimleri Kürtleri yüzyıllardır itaate uygun bir şekilde biçimlendirmektedir. Öyle ki ağalarının veya şeyhlerinin emriyle eşlerini bile paylaşırlar. Son 150 yılda bu yapılar dini bir kimlik edinerek özellikle güçlenmişlerdir.
3. Kadirilik ve Nakşibendilik gibi tarikatlar, Kürtleri "uygun pasifikasyon" yöntemleri için hazırlayıcı öğelerdir.
Remark: Devletin edindiği nüfus yönlendirme ve ulus budun güdümleme araçlarının kökleri tarikatların geleneklerine bağlıdır. Mürşidin müritlerini "talim ve terbiye" amacıyla kullandıkları yöntemler, devletin oğlan teşkilatı başta olmak üzere birçok eğitim kurumuna ilham olmuştur. Saltanat döneminde dükeli oldukça etkili olan bu yapılar, her ne kadar bugün ülkenin çoğunluğunda zayıflamış olsa da Doğu'da güçlüdür ve buradan ülkenin geri kalanına yayılır. Nakşibendi şeyhlerinin özellikle bu coğrafyadan çıkmış olması onları daha da değerli kılar.
4. Diyalektiğin temel ilkeleri gereği aşiret yapılarının bozulup çökmesi bahsedilen "itaat" ruhuna yeni bir yaşam verecektir.
Remark: Her ne kadar ağalık ve şeyhlik Kürtlerde itaat karakterini yaratsa da hala devlete karşı ağalarının yanında güçlü bir öğe olarak bulunurlar. Ağalığın çökertilmesi sayesinde hem Kürt halkı sonsuza dek bükülecek hem de Türk devletinin bölünme kaygısı ortadan kaldırılacaktır. Şeyhliğin kaldırılması ağalığın kaldırılmasıyla eşgüdümlü gidecektir. Bunun için İslam'a alternatif olarak Ali'siz Alevilik, Şeytan tavuğa tapmaca ve Zerdüştlüğü öneriyoruz. Zerdüştlük kardeş evliliğine izin verdiği için Kürtleri özel olarak cezbedecektir.
5. Kürt erkeklerinin kadınsı yüzleri ve dolgun kalçaları bizi "pasifleştirme" yöntemlerinden "sisifikasyonu" seçmeye yönlendirir.
Remark: Antropolojik olarak Kürtleri incelediğimiz de erkeklerinin, bütün o kıl tabakasının ardında, narin birer teke olduğunu fark ederiz. Kadınları ve muhtemelen İbrani kökenli ağa-şeyhleri tarafından sürekli kırılan bu tekeler hınçlarını eşeklerden ve diğer ahır hayvanlarından alırlar. Bu tekeler sürülerinden uzaklaştıklarında tamamen güdümlenmeye uygun hale geliyorlar ki Çukurova deneyimi de bize bunu gösterir. Ama aşiret yapılarının yıkılıp yerine mafya teşkilatlarının çıkmaması hayati önem taşır. Bundan dolayı sadece sürüleri dağıtmak yetmez, aynı zamanda artık kırılgan hale gelmiş erkekliklerini tamamen yıkmak gerekir. Bazı kavimlerde bu oldukça zor iken Kürtlerin bahsettiğimiz özellikleri onları "sisifikasyon" için mükemmel aday yaparlar.
6.Kürt kadınları aşiret yapılarından kurtarılıp özgürleştirilmelidir.
Remark: Kürt erkeklerine zıt olarak Kürt kadınları da bir o kadar erkeksidir. Kaşları erkeklerine rakip olacak kadardır ve erkeklerdeki narin yapı onlarda tersine inkılap ederek adeta yontma kayaya döner. Kendilerine yetmeyen erkeklerin arasında yetiştikleri için Kürt kadınları doyumsuzdur ve azgındır. Ermeni dulundan sonra coğrafyanın en azgın dişisidir, çocuklu bir Kürt kadını günde 7 erkekle beraber olabilir. Bekarını siz düşünün. Nasıl ki Kürt erkekleri kırılgan erkekliklerinden kurtarılmalılarsa kadınları da ağalarının pençelerinden kurtarılıp hayatın esas değerleriyle tanıştırılmalılar, mesela dağda bir Türkmen delikanlısına kuma olmak ya da Batı'daki şehirlerin üniversite bahçelerinde şebeklik, afedersiniz, "aktivizm" yapmak gibi. Kürt kadını bu devrimi yapmaya hazırdır.
7. Söz konusu sürecin yönetimi için bir görevlinin atanması ve onun bir örgüt kurması zorunludur.
Remark: Özellikle Kuzey Irak ve Batı İran'daki Kürt örgütlenmelerinin Türkiye'ye sıçramasını önlemek ve Kürtlerin sisifikasyon ve soybüküm süreçlerini yönetmek üzere bir örgüt kurulmalıdır. Bu örgüt Kürt kılığına girecek bir Türk arkadaşımız tarafından yönetilecek ve adeta bir filozof-kral edasıyla bahsettiğimiz değerleri aşılayacak. Kürt kadınlarını özgürleştirmek için onları dağa kaldıracak, bu esnada erkeklerini kadın kılığında karakollara yollayacak. Aday listesi üzerinde hala çalışmakta olduğumuzu bildiririz.
8. Sayın Celal Bayar tarafından başlatılan soya tesisleri soybükümün temel yapıtaşlarındandır.
Remark: Son yapılan araştırmalar soyanın insan fizyoloji üzerindeki değiştirici etkisini göstermektedir. Çoklu doymamış yağların hormon dengesini bozması onları cinsiyet ve toplumsal düzeni yıkma konusunda birinci aktör kılar. Kürt diyetini et ağırlığından bu tür yağların ağırlıklı olduğu bir yere çekmeliyiz. Bunun için Kürtler özellikle vejeteryanlığa ve tarafımızca geçen sene icat edilen veganlığa teşvik edilmelidir.
9. Kürt fizyolojisinin geleceği zarganadır.
Remark: Atalarımızın da "sisifikasyon" sürecinde yaptığı gibi fiziksel bir başkalaştırma olmadan "sisifikasyon" imkansızdır. Kalça harici tamamen kastan ve yağdan arındırılmış Kürt bedeni bozuk bir zarganaya benzeyecektir ki hedefimiz de budur. Onları dövüş sporlarından uzaklaştırıp tamamen seyirci ve edilgen kılacak sporlara yönlendirmeliyiz. Futbol dışındaki tüm seçenekler gerçekdışıdır. Özellikle devlet büyüklerimizin ve dolaylı olarak Kürt kılığındaki İbranilerin kulübü olan Galatasaray bu projeye ortak olmak için gönüllüdür. Kürtleri taraftar yapacaklar ama kesinkes akademide yükselmelerine izin verilemeyecektir. Voleybol hariç...
Remark'a Remark: Şu asla akıldan çıkarılmamalıdır ki Türkiye için esas tehlike içerideki İbranilerdir. Hem Kürtleri hem Türkleri yönlendiren bu kavim İsrail'in doğuşuyla coğrafyayı tamamen güdüme almıştır. Tarikatçılık suyunun dümenini de esas olarak onlar döndürürler. Barzani onlardandır. Not alıyorum...
Transkripsiyon Sonu ve Diğer Metinler Üzerine Küçük bir Şerh
Bu aktarılan kısım raporun ana iskeletini oluşturuyorsa da raporun tamamı değil. Sonraki kısımda "Sisifikasyon Geçmişimiz" başlığı altında derin devlet pratiklerinin tarihi sunulmaktadır. Bu kısım hasar gördüğü gerekçesiyle parça parça ve başka kaynaklardan derlemelerle birlikte ileride yayınlanacaktır. Eğer bu tezler kafanızdaki birçok soru işaretini gidermişse ne mutlu ama daha da çok soru işareti belirmişse gerçekten amaca ulaşmışızdır. Sağlıcakla kalın.