Twitter'dan ikinci kez fizanı yiyince bunları demem sizi şaşırtmayabilir ama Twitter böcek kovanından hallice bir platform. Herhalde sözlü kültürün dijital dirilişinin en büyük yalvaçlarından. Zırt pırt uçan bildirimler, anlamsız tartışmalar, tamamen dikkat ekonomisi üzerine kurulu bir mantık vs. İlkel ruhun dirildiği artık barizdir, zira zaman kavramı sonsuz siber mekanda dağılıp gitmiştir. (Bu mekan-zaman karşıtlığı da konumuz için önemli, ileride daha detaylı değinirim.) Şimdi zamanın "uzmanları" sözlü kültüre dijital dönüşün insanın "soğuk ve mekanik" ortamdan kurtarıp yeni bir çağa başlatacağını iddia ediyordu. Görünen o ki bu sıcak ve organiklik adeta böcek olmak. Yazılı kültürün ya da genel bilinen adıyla modernitenin eksileri yeteri kadar konuşuldu ama kimi artılarını, değerli artılarını, özellikle bu haşere kakafonisindeyken anlıyoruz.
"Blake, "tek bir vizyondan ve Newton'un uykusundan" kurtulmaya çalışırken, on sekizinci yüzyılda olup bitenin fiilen bu olduğunu düşünmüştü. Çünkü tek duyunun egemenliği, hipnozun formülüdür. Ve bir kültür, duyulardan herhangi birinin uykusunda hapsolabilir. Herhangi bir başka duyunun meydan okuması, uyuyanı uyandırır."- Marshall Mcluhan, Gutenberg Galaksisi, syf.107
Aydınlamanın her türlüsünün temeli mektup, kağıt ve en önemlisi matbaadır. Araya mesafe, ama nesnel olacak şekilde, koymaktır. Şimdi bu "soğuk ve mekanik" olacaktır, bizi "özümüzden" uzaklaştırır belki. Bütün bu itirazlarınızı bin kere duydum. Ama ben mutlak hikmetin var olduğunu bilenlerdenim ve bu hikmetin kovanın böğürtüsünde olmadığını bilirim. Göğe kalkmak gerekir. İnternet yapısı gereği bunu neredeyse imkansız kılıyor, hele hele sosyal medya. Ancak blog bize ufacık bir nefes boşluğu bırakmış vaziyette. Bu yüzden bir süreliğine Twitter'ın beni görevden affını kabul edip buraya yoğunlaşacağım.
Bana erişmek isteyen dostlarım buradan ya da paylaşacağım mail üzerinden erişebilirler.
Neyse artık hep bahsetmek istediğim bir konuya geldik: Sözlü ve Yazılı Kültür. Gelecek ay sizler için analiz edeceğim kitap, mutlaka okumanızı öneririm. ( PDF kesinlikle almayın, Apoid yayınevi kazansın)
geri dön şef, ordunun sana ihtiyacı var.
YanıtlaSilAğam nerelerdesin?
YanıtlaSilanasayfamda şizo twitlerini görmeyince hayat kalitemde düşüş yaşandı. artislik yapma geri gel.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilSözlü kültürün değeri onu hatırlamakla olur ki bu bile içinde bulunduğunuz zamana uzaklaşmanızı gerektirir yazılı kültürün varlığıysa bu hatırın somutlaştırılması ve temellendirilmesi ile başlar. Yazıya dökülmemiş bir değer eğer tam anlamı ile yaşatılmıyorsa -misal destanların halkın içyüzünü sunmayı bırakması- yozlaşmaya mahkumdur; dijitalleşmenin, bilhassa avam arasında, yaptığı da tam olarak bu diye düşünüyorum, insanı eski kabileci asabiyetine geri götürüyor.
YanıtlaSilİnsanlar arasında mesafe olmadan bireysellikten ve özgünlükten bahsedilebilir mi? Böyle bir insanlık herhangi bir adım veya ilerleme kaydedebilir mi? Ya da şöyle sorayım: İnsan insanlığını bu durumda hayvanileşmeden nasıl aşabilir? Dijitalleşme 2000'li yılların başında popülerleşmeden kalmalıydı diye düşünüyorum, böylece hem daha elit ve rahat bir iletişim kurulacaktı, hem de en azından bu türden gereksiz böğürtülerle insanlar uğraşmaktan kurtulacaktı.